8 Eylül 2015 Salı

Dünya Barış Günü' nden Arda Kalanlar

Dünya Barış Günü' nden Arda Kalanlar smile ifade simgesi

Dün sabah kliniğimize bir telefon geldi. Telefon açan kişi bisikletiyle dünya turuna çıkan ve şu sıralar Türkiye’ de bulunan Silvia Rodrigo’ ydu.


Görmekte olduğu ortodontik tedavisinin aksamaması ve sağlıklı bir şekilde devam etmesi için tedavisini yürüten doktoruyla görüşmüş. Doktoru da Türkiye’ de, tedavisinde kullanılan braket ve teller ile tedavi yapan bir klinikte ortodontik kontrollerini yaptırabileceğini aktarmış. Sylvia da bizim kliniğimize ulaşıp randevusunu almış.


Böylece hem Sylvia ile tanışma fırsatı yakaladık hem de ortodontik kontrollerini yaptık. Tedavisine devam ettik.


Sylvia’ yı seyahatinin diğer duraklarına doğru uğurladık, geriye de bu keyifli anların fotoğrafları kaldı. smile ifade simgesi
Ayrıca kendisini; evinden çok uzaklarda bile olsa ortodontik tedavisine devam ettiği, aksatmadığı için kutluyoruz.


27 Temmuz 2015 Pazartesi

DİŞ GICIRDATMA NEDİR?

DİŞ GICIRDATMA BELİRTİLERİ



-Dişlerinizin boylarında kısalma görüyorsanız,

-Sabahları uyandığınızda çene kaslarınız ağrıyorsa,
-Sabahları ağzınızı açmakta zorluk çekiyorsanız;
 Dişlerinizi sıkıyorsunuz/gıcırdatıyorsunuz!
Mutlaka diş hekimine muayene olunuz. 


Ayrıntılı bilgi için;
https://www.ortodontist.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

15 Mayıs 2015 Cuma

AĞIZ SOLUNUMU

Ağız Solunumu

Çocuğunuz burnu yerine ağızdan mı nefes alıyor?
           
Vücudumuzun nefes alma organı burundur ve sağlıklı bireyler burundan nefes alır. Burun solunumu sırasında alınan hava, kılcal damarlar sayesinde nemlenir, uygun sıcaklığa gelir ve bu şekilde akciğerlere iletilir. Ayrıca, burnun içindeki küçük tüyler sayesinde havadaki tozlar ve mikroorganizmalar tutulur ve havadaki hastalık yapan etkenler filtrelenmiş olur.

Eğer burun çeşitli sebeplerle tıkalıysa, hasta kısmen veya tamamen ağızdan nefes almaya başlar. Burundan nefes alamama durumu, deviasyon denilen burnun içindeki kemik-kıkırdak eğriliği gibi anatomik anomalilere, yabancı bir cisimle tıkanmaya, burun konkalarının şişmesine, bademciklerin ve geniz etinin büyük oluşuna, alerjik hipertofik rinite, sinüzite ve kronik iltihaba bağlı burun mukozasının uzun süreli enflamasyonuna bağlı gelişebilir. Günümüzde hava kirliliğinin artması ve  çocukların daha fazla alerjenlere maruz kalmaları da ağız solunumuna sebep olmaktadır (1).



Ağızdan nefes almanın tehlikeleri nelerdir?

Ağızdan nefes almak sağlıklı olmayan bir solunum şeklidir. Ağızdan alınan hava herhangi bir filtreleme mekanizması olmadan doğrudan solunum yoluna aktarılır. Burundan alınan hava gibi yeterince ısınmaz ve nemlenmez. Boğaz kuruluğunun sebebi ağız solunumudur ve bademcik iltihabı ve faranjit gibi hastalıklara sebep olmaktadır. Bebeklerde ve çocuklarda meydana gelen orta kulak iltihabının en büyük sebebi de burun tıkanıklığıdır. Burun solunumu yapmayan ve nefes alabilmek için sürekli ağzını açık tutan çocuklarda, hava yolları da yeterince gelişememiştir. Uyku sırasında apne ve horlama sıklıkla görülmekte ve uyku kalitesi bozulmaktadır. Yalnızca geceleri salgılanan büyüme hormonunun da azalmasına bağlı olarak yeterli büyüyememe ve kilo alamama gibi sorunlarla da karşılaşılmaktadır. Dinlenmiş şekilde uyananamama ve gözlerinin altındaki kronik yorgunluk halkaları da tipik bulgulardır (1).




Ağızdan nefes almak dişleri etkiler mi?

Ağız solunumu yapmak baş boyun iskelet sistemini direk olarak etkilemektedir. Ağızdan başlayan değişiklik çeneleri, baş, boyun ve bel omurlarını ve dolayısıyla tüm vücudu kötü etkiler. Çünkü, bütün bu yapılar birbirleriyle bağlantılıdır.  Ağız solunumu yapan çocuklar daha rahat nefes alabilmek için başlarını öne doğru uzatırlar, öne doğru eğilirler ve başı geriye doğru yatırırlar. Bu da ön ve yan boyun kaslarının hiperaktivitesine, köprücük kemiklerinin  ve birinci kaburga kemiklerinin yükselmesine ve kambur duruşa sebep olur. Bu duruş şekli hyoid üstü kasların kısalmasına ve hyoid altı kasların uzamasına sebep olur. Ağız solunumu sonucu oluşan yüz tipine ''adenoid yüz tipi'' denmektedir. Nefes alabilmek için alt çeneyi ve dili aşağı doğru iten çocukta alt çene yeterince büyümez, arka dişler aşırı uzar, alt çene geriye ve aşağı doğru rotasyon yapar, üst ve alt ön dişler arasındaki açıklık artar, damak kubbesi derinleşir, Angle Sınıf II kapanışa meyil artar, alt yüz yüksekliği artar, yüz uzar ve gerilmiş yanaklar üst çeneye basınç yaparak üst çenenin yanlara doğru gelişememesine ve dar kalmasına sebep olur. (1,2,3,4,5) Ayrıca, ağzın sürekli açık kalmasına bağlı dişetlerinde kuruluk ve kırmızı görünüm mevcuttur.

Ağız solunumunda çocuklar üst dudak kaslarını kullanırlar.  Üst yan kesici dişlerin hizasında dudağı çepeçevre saran dudak kasının dudak birleşme noktasını aşağı doğru çekerler. Bu kas hareketi her gün 24 saat olduğu zaman üst dudağın tam ortasındaki filtrum bölgesi hareketsiz kalır. Yutkunma sırasında bu filtrum bölgesi aşağıya doğru hareket etmek yerine, ağzı kapatmak için alt dudak yukarıya hareket eder ve çene kasları kasılır (1).





Ağız solunumu hakkında bizim düşüncemiz nedir?

Yukarıda anlatılan sebeplerden dolayı, ağız solunumunun erken ve doğru teşhisi çok önemlidir. Ailelerin,  çocuk diş hekimlerinin, ortodontiuzmanlarının, kulak burun boğaz ve çocuk doktorlarının bu şekilde burun solunumu yapan çocukları doğru şekilde teşhis etmesi ve çenesel yapı ile vücudun geri kalan organlarının bir bütün halinde olduğunu unutmadan birlikte tedavi etmesi gerekmektedir. Eğer burundaki tıkanıklık alerjik veya kronik rinit, sinüzit gibi ilhitabi bir durumdan kaynaklanıyorsa, öncelikle KBB uzmanı etkeni ortadan kaldırmalı, ağızdan soluma egzersizleri vermeli ve tedavinin devamı için bir ortodonti uzmanına yönlendirmelidir. Eğer bademcik ve geniz eti ameliyatı gerekiyorsa, bu cerrahi işlemin karışık dişlenme dönemindeyken yapılması, çocuğun tekrar normal büyüme paternine yaklaşması ve sağlıklı fiziksel ve psikolojik büyümesi için önem taşımaktadır.  

Ayrıntlı bilgi için https://www.ortodontist.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.


1- Patti, A. and D’Arc, G.P. ''Clinical Success in Early Orthodontic Treatment''. 1st Edition, Quintessence Publishing, New Malden, Surrey, 26-29, 2000.

2- Chung Leng Muñoz I, Beltri Orta P. ''Comparison of cephalometric patterns in mouth breathing and nose breathing children.''Int J Pediatr Otorhinolaryngol. Jul;78(7):1167-72, 2014.

3- Paiva Franco L., Quiroga Souki B., Pereira T.B.J., Meyge de Brito G., Gonçalves Becker H., and Pinto J.A. ''Is the growth pattern in mouth breathers comparable with the counterclockwise mandibular rotation of nasal breathers?'' A. J. Orthod. Dentofacial Orthop. 144: pp. 341-348, 2013.

4- Paul J,L , Nanda  R.,S. '' Effect of Mouth Breathing on Dental Occlusion'' The Angle Orthodontist Apr 1973, Vol. 43, No. 2 pp. 201-206, 1973.


5- Franco LP, Souki BQ, Cheib PL, Abrão M, Pereira TB, Becker HM, Pinto JA. ''Are distinct etiologies of upper airway obstruction in mouth-breathing children associated with different cephalometric patterns?'' Int J Pediatr Otorhinolaryngol. Feb;79(2):223-8, 2015.

20 Şubat 2015 Cuma

Ortodontik Tedavide Doğru Bilinen Yanlışlar IV

Ortodontide Doğru Bilinen Yanlışlar IV


Diş tellerinin takılması çok can yakıcıdır ve ortodontik tedavi sırasında çok ağrı hissedilir - YANLIŞ 



Bu yanlış bilgi sebebiyle kişiler tel tedavisi olmayı ertelemekte veya bu tedaviye hiç başlamamaktadır. Oysaki, tellerin takılması sırasında sanılanın aksine büyük ağrılar yaşanmaz. 

Diş telleri takılmadan önce, eğer büyük azı dişlerine bant yapılacaksa, bir önceki randevuda azı dişlerinin arasına separasyon lastikleri denen küçük lastik halkalar yerleştirilir. Bu lastikler belirli bir süre ağız sıvılarının etkisiyle şişer ve azı dişinin çevresinde çok küçük bir aralık oluşturur. Lastik, diş ve dişeti arasına yerleştiği için dişlerin arasına yemek artığı kaçmış gibi hissedilir. Bu his biraz rahatsız edicidir, çünkü bir iki gün boyunca dişetindeki lastikler baskı yapar. 

Dişler arası açılınca artık o sıkışma hissi de geçer. Bu lastikler sayesinde, telin takılacağı randevuda, azı dişlerine bant uygulaması çok rahat yapılır ve hasta, bant yerleştirilirken baskı sadece biraz hisseder. Bant denilen materyal, azı dişlerine takılan yüzük gibidir. En uygun bant seçilir ve dişe en iyi şekilde oturtulması gereklidir. Bantların içine yapıştırıcı sürülür ve ışıkla yapıştırıcı sertleştirilir.



Dişlerin ön yüzlerine uygulanan braketler ise hiçbir ağrı sızı yaratmaz.  Önce, dudakları iki yana doğru açmak ve dişleri net bir şekilde görebilmek için ekartör denilen aparat yerleştirilir. Daha sonra, dişler hava spreyi ile kurutulur. Dişlerin en üst tabakası olan mine yüzeyini pürüzlendirmek, böylelikle braketlerin yapışmasına olanak sağlamak için dişlerin yüzeyine ortofosforik asit sürülür. Yeterince bekledikten sonra dişler basınçlı su ile güzelce yıkanır. Hasta, ekşi bir tat hisseder, ağız içi bol su ile yıkanınca hissedilen ekşi tat geçer. Dişlerin mine yüzeyi tamamen kurutulduktan sonra tebeşirimsi beyaz bir renk alır. Artık braketler dişlere yapışmaya hazırdır. Kullanılan yapıştırıcı talimatlarına göre yapıştırıcılar braketlerin arkasına sürülür ve dişin ortasına yapıştırılır. 



Işıkla sertleşen yapıştırıcı kullanılıyorsa, braketler diş üzerinde doğru konumlarına yerleştirildikten sonra, özel ışın aleti ile yapıştırıcı sertleştirilir. Böylelikle braketler dişlere tutturulmuş olur. Bu yapıştırıcıların bir yapışma kuvveti vardır. Tüm tedavi boyunca ağızda sağlam kalabilmeli, ancak tedavi bittiğinde rahatlıkla sökülebilmelidir. Bu sebeple, ortodonti hastalarının dikkat etmesi gereken kurallarçok net bir şekilde belirtilmiştir.




Tüm braketler dişlerin yüzeyine yapıştırıldıktan sonra, ağzı açmaya yarayan ekartör çıkartılır. Dişleri hareket etmesini sağlayan teller, braketlerin içinden geçecek şekilde takılır.



İlk randevuda takılan teller ince ve yumuşaktır. Dişlerin üzerine gelen kuvvet dişi hareket ettirirken aynı zamanda dişi çevreleyen kemiğe baskı yapmaktadır. Bu durum ilk günler  biraz ağrı veya rahatsızlık hissi oluşturabilir. Bu his kişiden kişiye değişmektedir. Kendinden bağlanan braketler kullanıldığında baskının ve duyulan rahatsızlığın çok daha az olmaktadır. Diş hareketi başlamadan, kişinin ağrı duyup duymayacağı bilinmemektedir. İlk bir iki gün bu sıkışma ve baskı hissi devam eder. Rahatsızlık durumunda ağrı kesici kullanılabilir. Daha sonra bu his ortadan kalkar. 



Daha fazla bilgi için;
0 (216) 349 25 10

15 Ocak 2015 Perşembe

Gülerken Üst Dişlerim Görünmüyor


Gülerken Üst Dişlerim Görünmüyor

‘’Gülerken üst dişlerim görünmüyor‘’ diyorsanız, üst dişlerinizin boyu kısa ve/veya konumu yanlış olabilir veya sorun üst çene kemiğinizin yanlış yerde olmasından kaynaklanabilir.

Ortodontik muayene sonucunda, sorunun kaynağı tespit edilir ve güzel bir gülümseme için nasıl bir yaklaşım gerektiğine karar verilir. Dişlerinizin veya çenelerinizin konumları değiştirilir, dişleriniz doğru yerine getirilebilir.

Ortodontik tedaviler uzun süren tedavilerdir. Ancak, kendi dişleriniz korunarak yapılan bir tedavi çeşidi olduğu için ön dişlerinize herhangi bir işlem yapılmadan önce ortodonti uzmanı tarafından muayene edilmenizi tavsiye ederiz.