15 Nisan 2016 Cuma

DİASTEMA TEDAVİSİ - DİŞLERİNİZİN ARASINDA ARALIK MI VAR?

Dişlerin arasındaki aralık veya boşluklara diastema denir ve kişinin gülümsemesinde uyumsuzluk yaratarak kişinin gülüşü ile birlikte psikolojisini de etkilemektedir. Diastema tedavisinde güzel sonuçlar elde edilebilmesi için, etyolojik faktörlerin tespiti, yumuşak doku morfolojisi ve dişlerin kapanışının incelenmesi, hastanın isteği ve estetik kaygısı için detaylı bir planlama  gerekmektedir. Başarılı bir tedavi için ortodontistin, restoratif diş hekiminin ve diş eti uzmanının multidisipliner yaklaşımı gerekmektedir.

Ortodontist - Diastema - Dişler Arası Boşluk Kitap - Korkmaz Sayınsu
Diastemanın Estetik ve Fonksiyonel Tedavisi - Korkmaz Sayınsu







2016 yılının başında Springer yayıncılık tarafından basılan Doç. Dr. Derya Germeç Çakan ile ilgili bölümleri yazdığımız ‘’Esthetic and Functional Management of Diastema’’ (Diastemanın Estetik ve Fonksiyonel Tedavisi) adlı kitabımız, dişler arasındaki boşluğun multidisipliner tedavisi hakkında yazılmış ilk detaylı kitaptır.    











Diastema Tedavisi - Ortodontist - Dişler Arası Boşluk Tedavisi
Diastema - Dişler Arası Boşluk - FOTO 1


Dişler arasındaki aralığın hangi yaşta karşımıza çıktığı önem taşımaktadır. Çünkü, tedavi yöntemleri dişlenme durumuna göre birbirlerinden farklıdır. Örneğin, süt dişlenme döneminde süt dişlerinin arasındaki aralıkların tedavi gereksinimi yoktur. Kalıcı dişlerin toplam boyutu süt dişlerinkinden büyük oldukları için, diastema varlığı istenen bir durumdur (Foto 1). Alttan gelecek olan büyük daimi dişler, süt dişlerinin arasındaki boşluklar ve aynı zamanda çenelerin büyümesi sayesinde çapraşıklık olmadan yerlerine süreceklerdir. Karışık dişlenme döneminde, yani süt dişleri düşmeye başlayıp kalıcı dişler sürmeye başladığında ise, ön kesici dişler arasındaki aralık 4 mm’ye kadar ise, köpek dişlerinin sürmesinden önce tedavi ihtiyacı gerektirmez (Foto 2). Çünkü, köpek dişleri doğru yerlerine sürerken ön dişlerin arasını sıkıştırmakta ve aralığın azalmasını ve kapanmasını sağlamaktadır. 4 mm ve 4 mm’den büyük boşluklar için ise, bakılması gereken başka durumlar vardır. Örneğin, dişlerin orta hattında patolojik bir oluşumun veya fazladan bir dişin olup olmadığı radyolojik muayenede incelenmeli, parmak emme veya dil yutkunması gibi dişlerin arasının açılmasına veya açık kalmasına neden olan alışkanlık olup olmadığı sorgulanmalıdır. Ortodontik muayenelerin erken yaşta olması bu gibi durumların erken tespiti ve tedavisi için büyük önem taşımaktadır.

diastema tedavisi - ortodontist - dişler arası boşluk tedavisi
Diastema - Dişler Arası Boşluk - FOTO 2

Kalıcı dişlenme döneminde ise, ön dişler arasındaki boşluklar, üst ve alt dişlerin boyut uyumsuzluğundan, büyük dil varlığından, dişeti hastalıkları yüzünden veya frenilum denen dudak ile dişetinin arasındaki bağ dokusundan kaynaklanabilmektedir. Dişlerin arasındaki boşluğun nedenleri farklı olduğu için tedavi yöntemleri de farklıdır. Ortodontik tedavi ile birlikte diğer diş hekimliği uzmanlık alanlarından da yardım alarak diastema tedavisi yapmak gerekmektedir. Ortodontik tedavi ile dişlerin boşlukları düzenlenip daha sonra restoratif uygulamalar yapıldığında, dişlerdeki altın oran bozulmamış ve dişlerin boyutları uyumlu hale getirilmiş olur.

diastema tedavisi - ortodontist - dişler arası boşluk tedavisi
Diastema - Dişler Arası Boşluk - FOTO 3

Ayrıntılı incelemek isteyen hastalarımız için; https://ortodontist.net

4 Mart 2016 Cuma

ŞEFFAF PLAKLAR İLE TELSİZ ORTODONTİK TEDAVİ

ŞEFFAF PLAKLAR İLE TELSİZ ORTODONTİK TEDAVİ

Telsiz ortodontik tedavi, hastaların takıp çıkartabildiği plastik şeffaf plaklar ile yapılmaktadır. Hastanın dişlerinin kalıplarından elde edilen ve birebir hastaya özel olarak hazırlanan plaklar, dişlerin üzerine kuvvet uygulayarak dişlerin kemik içinde hareket etmesini sağlar. Günde 20-22 saat yemekler ve diş fırçalamak dışına kullanılması gereken plakların sabit olarak uygulanan tellere göre hem avantajları hem de dezavantajları bulunmaktadır.

Öncelikle avantajlarına bakacak olursak; şeffaf plaklar dişlere takılıp çıkartılabildiği için sabit braket ve tellere göre daha estetik dururlar, hastalar yeme içmede kısıtlama yaşamazlar ve ağız temizliğini daha iyi sağlayabilirler. Dezavantajları ise, hastaya bağlı bir tedavi olması ve iyi bir kooperasyon gerektirmesidir. Ayrıca, sabit braket ve tellere göre şeffaf plaklarla dişlerde elde edilen üç boyutlu hareketin çok daha kısıtlı gerçekleşmesi de yapılacak tedavi seçeneklerini kısıtlamaktadır.  

Ortodontide Telsiz Tedavi - Şeffaf Plaklar
Telsiz Ortodontik Tedavi - Şeffaf Plak


Bu sebeplerden dolayı, şeffaf plaklar ile yapılacak olgunun doğru seçimi çok önemlidir. Şu anki teknolojilerle ve malzemelerle hafif ve orta çapraşık dişlerin tedavisi şeffaf plaklarla kabul edilebilir sonuçlar yaratmaktadır. 

Ortodontik Tedavide Şeffaf Plakların Ağız İçi Görünümü
Şeffaf Plakların Ağız İçi Görünümü - Şeffaf Plak


Şeffaf plaklar ile dişin hareket ettirilme miktarı iki haftada ortalama 0,3  mm'dir. İki haftada bir plaklar yenilenir, böylece dişin hareket devamlılığı sağlanmış olur. Çapraşıklık veya hareket miktarına göre hastanın kaç adet plak kullanması gerektiği bilgisayar programında dijital olarak yapılan tedavi planlaması sonucunda belli olur. Hasta, dişlerinin hareketini bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak izleyebilir ve dişlerinin alacağı son hali görebilir.

Şeffaf Plak Dış Görünüm
Telsiz Ortodontik Tedavi - Şeffaf Plakların Gülümserken Görünümü


Biz kliniğimizde, şeffaf plak olarak yalnızca ortodonti uzmanları ile çalışan ''EON Aligner'' markasını kullanmaktayız. Kendi internet sitelerinde, diğer şeffaf plak firmalarına göre neden daha üstün oldukları belirtilmektedir.

20 Ocak 2016 Çarşamba

Renkli Dişteli - Braketler


Braketlerin çevresindeki rengarenk lastikler hiç de masum değiller! 


Bu yazımızda, metal braketler ile uygulanan rengarenk ve şirin görünen ya da  estetik braketlerle uygulanan ve nispeten şeffaf görünen elastik ligatürlerin ağız hijyenine olan kötü etkisinden bahsedeceğiz. Özellikle gençlerin talep ettiği renkli lastikler maalesef  masum değiller!


“Kendinden bağlanan braketler başlığı altında braketlerin ve tellerin çalışma mekanizmasını anlatmıştık. Özetle, dişleri hareket ettiren tellerin, dişlerin üzerine yapıştırılan braketlerin içinde tutulma şekillerinin, çelik ligatür teliyle bağlama, elastik ligatürle bağlama ve kendinden bağlanan braketler üzerinde bulunan kapaklar ile bağlama olarak üç başlık altında incelendiğini söyleyebiliriz. Bu üç yöntem içinde en fazla sürtünme katsayısına sahip olan elastiklerle bağlama yönteminin, dişlerin daha yavaş hareket etmesine neden olduğunu bilmekteyiz. Bu dezavantajın dışında, elastik ligatürlerin ağız hijyenini kötü etkilediğine dair yayımlanmış çalışmalar da mevcuttur.


Resim 1: Kendinden bağlanan braketler model üzerinde (renkli dişteli)
Resim 1: Kendinden bağlanan braketler model üzerinde
Paslanmaz çelik ligatür model üzerinde (renkli diş teli)
Resim 2: Paslanmaz çelik ligatür model üzerinde



Elastik ligatürler model üzerinde (renkli diş teli)
Resim 3: Elastik ligatürler model üzerinde 

Ortodontik aygıtların ağıza yapıştırılmasından sonra, dişlerin üzerinde mikrobiyal dental plak birikmesi için bir çok yeni alanlar oluşmaktadır. Bu sebeple, ortodontik tedavi sırasında dişlerin üzerinde bulunan dental plak ve tükürük içinde, çürük yapıcı mikroorganizma, Streptococcus Mutans ve Laktobasili sayılarında artış olduğu bir çok araştırmacı tarafından tespit edilmiştir.(1-4) Ayrıca, dişeti iltihabına sebep olan dişeti patojenlerinde de artış gözlenmiştir.(5) Mikroorganizmaların bu artışı da dişeti hastlalıklarına, diş çürüğüne ve ağız kokusuna sebep olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, biz ortodontistler hastalara dişlerini, dişetlerini ve braketlerini çok iyi fırçalamaları gerektiğini ısrarla söylemekteyiz. 

Başka bir ortodontist tarafından tedavi edilen bir hastanın ağız içi fotoğrafı. Geleneksel braketlerin çevresindeki sararmış elastik halkalar görülmektedir. Hatta kesici dişteki braketin çevresindeki lastik tam takılmamış durmaktadır!
(Resim 4: Başka bir ortodontist tarafından tedavi edilen bir hastanın ağız içi fotoğrafı. Geleneksel braketlerin çevresindeki sararmış elastik halkalar görülmektedir. Hatta kesici dişteki braketin çevresindeki lastik tam takılmamış durmaktadır!)


Ligatürleme yöntemlerinin ağız hijyenine etkisi bir çok makalede incelenmiştir. (1, 4, 6-8) Paslanmaz çelik ligatür telleri ile elastik ligatürlerin karşılaştırıldığı bir makalede, elastic ligatürlerin dişeti sağlığına daha fazla zarar verdiği tespit edilmiştir. (6)  Bazı çalışmalarda, mikrobiyal birikimin en çok elastik ligatürlerin kullanıldığı durumlarda görüldüğü bulunurken, en az da kendinden kapaklı braketlerin kullanıldığı durumlarda olduğu belirtilmiştir.(1,4,7) Bir başka çalışmada ise, bakteri birikimi açısından kendinden bağlanan braket ile tel ligatür arasında fark gözlenmemiştir. (8)
Kendinden bağlanan braketler ile elastik ligatür karşılaştırması. Fotoğrafın sol tarafındaki yan kesici dişteki geleneksel braketi ve elastik halkayı görmekteyiz.(4)
Resim  : Kendinden bağlanan braketler ile elastik ligatür karşılaştırması. Fotoğrafın sol tarafındaki yan kesici dişteki geleneksel braketi ve elastik halkayı görmekteyiz.(4) 



Sonuç olarak, renkli veya şeffaf elastik ligatürler braketlerin çevresinde daha fazla bakteri kolonizasyonuna sebep olmakta, bunun sonucu olarak da ortodontik tedavi sırasında braketlerin çevresinde beyaz lezyonlar, diş çürükleri, dişeti kanaması ve dişeti iltihabı gözlenme olasılığı çok artmaktadır. Bizim düşüncemiz de, araştırmacıların da tavsiye ettiği gibi, tellerin, braketlerin içinde tutulması için tel ligatür veya kendinden bağlanan braketlerin kullanılmasıdır.


1-Forsberg CM, Brattstro ̈m V, Malmberg E, Nord CE. Ligature wires and elastomeric rings: two methods of ligation, and their association with microbial colonization of streptococcus mutans and lactobacilli. Eur J Orthod 1991;13:416-20.          
2-Rosenbloom RG, Tinanoff N. Salivary streptococcus mutans levels in patients before, during, and after orthodontic treatment. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1991;100:35-7.
3- Fournier A, Payant L, Bouclin R. Adherence of streptococcus mutans to orthodontic brackets.  Am J Orthod Dentofacial Orthop 1998;114:414-7.

4-Pellegrini P, Sauerwein R, Finlayson T, McLeod J, Covell DA Jr, Maier T, Machida CA. Plaque retention by self-ligating vs elastomeric orthodontic brackets: quantitative comparison of oral bacteria and detection with adenosine triphosphate-driven bioluminescence. Am J Orthod Dentofacial Orthop. Apr;135(4):426, 2009
5-Lundström F, Hamp SE, Nyman S. Systematic plaque control in children undergoing long-term orthodontic treatment. Eur J Orthod 1980;2:27-39.
6- Alves de Souza R1, Borges de Araújo Magnani MB, Nouer DF, Oliveira da Silva C, Klein MI, Sallum EA, Gonçalves RB. Periodontal and microbiologic evaluation of 2 methods of archwire ligation: ligature wires and elastomeric rings. Am J Orthod Dentofacial Orthop. Oct;134(4):506-12, 2008.
7-Hassan KS, Alagl AS, Ali I. Periodontal status following self-ligature versus archwire ligation techniques in orthodontically treated patients- Clinical, microbiological and biochemical evaluation. Orthodontic Waves 69, 164–170, 2010
8- Baka ZM, Basciftci FA, Arslan U. Effects of 2 bracket and ligation types on plaque retention: a quantitative microbiologic analysis with real-time polymerase chain reaction. Am J Orthod Dentofacial Orthop. Aug;144(2):260-7,  2013